Çerkes Derneği I Anasayfa

Topluluğumuz, Çerkes kültürünü korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla 1961 yılında kurulan derneğimizin kurucu yönetim kurulunun ricası üzerine Elbruz GAYTAOĞLU tarafından “Ankara Kuzey Kafkas Halk Oyunları Topluluğu” adıyla kurulmuştur. Başlangıçta küçük bir grup olarak kurulan ekibimiz 2 Eylül 1977 tarihinde kaybettiğimiz değerli büyüğümüz Elbruz GAYTAOĞLU’nun disiplinli çalışması ve büyük emekleri ile giderek gelişmiş ve imkansızlıklar içinde yapılan birkaç gösterinin ardından ekibe katılımların da artmasıyla Ankara’da Selim Sırrı Tarcan ve Atatürk Spor Salonlarında onbinlerce kişinin izlediği bir topluluk haline gelmiştir. Türkiye’de folklorun yok denecek kadar kısır olduğu bir dönemde kurulan ekibimizin gösterileri dillere destan bir hale gelmiş ve bu gelişmeler neticesinde de topluluğumuz haklı bir üne kavuşmuştur.

O yıllarda gerçekleştirilen gösteriler sayesinde köyden kente yerleşen ve yıllarca görüşememiş arkadaşlar ve akrabalar birbirleriyle buluşma fırsatı bulmuştur. Her yıl düzenlenen geceler yeni arkadaşlıkların, yeni dostlukların kazanılmasına vesile olurken derneğimizin üye sayısının artmasına ve maddi bakımdan güçlenmesine neden olmuştur. Üniversite eğitimi için Ankara’ya gelen gençlerin mezun olduktan sonra buradan aldıkları bilgi ve deneyim ile bulundukları derneklerde yeni Kafkas Halk Dansları Toplulukları oluştururken Ankara’da kalanlar ise yıllarca topluluğun omurgasını oluşturmaya devam ettiler.

Ankara başta olmak üzere İstanbul, Bursa, İzmit, Adapazarı, Düzce, Bolu, Samsun, Sivas, Kayseri Kahramanmaraş, Adana, İzmir, Antalya ve Mersin gibi şehirlerde defalarca gösteriler gerçekleştiren ekibimiz 1969 yılında Ürdün ve Suriye’de, 1979 yılında ikince kez Ürdün’de büyük beğeni ile karşılanan gösteriler düzenlemiş, bu gösteriler Ürdün televizyonundan naklen yayınlanmıştır. Bağımsızlığını ilan ettiği günlerde Abhazya'daki gösterileriyle kardeşlerini unutmadıklarını gösteren ekibimiz, kültürümüzün yaşatılması ve tanıtılmasına olan katkıları sebebiyle tüm Kuzey Kafkasyalılarca tanınan ve saygıyla anılan bir topluluk haline gelmiştir.

Kuzey Kafkasya kültürünün tüm elementlerini geliştirme ve tanıtma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren topluluğumuz, 1998 yılında profesyonelleşme yolunda yeniden organize edilmiş ve ardında derneğe yetiştirdiği pek çok nefer bırakmış, adını ülkesinin yüce dağından alan efsanevi çalıştırıcısı ve oyuncusu merhum Elbruz GAYTAOĞLU'nun anısına ELBRUZ ismini almıştır.

Anavatanda dahi unutulmuş “Qafe Quanşe” ve “Tleperuş” gibi birçok oyunu başarıyla kareografize edip sergileyerek Çerkes kültürünün en önemli unsurlarından olan danslarımızın ve müziklerimizin yaşatılmasında önemli bir pay sahibi olan ekibimizin repertuarında yer alan oyunlar; sahne düzenlemelerinde ve sunumlarında diasporik unsurlar ve modern dans öğeleri de içermekle birlikte, geleneksel Çerkes dans ve müziklerini temel almaktadır.

Elbruz Halk Dansları Topluluğu, derneğimizin üst katında bulunan Elbruz Gaytaoğlu Çalışma Salonu’nda Kilar Nesren ŞIRAYDER eğitmenliğinde çalışmalarına devam etmektedir. Cumartesi 12.00, Pazar 13.00'de başlayan Elbruz B Grubu olarak bilinen ve aramıza yeni katılan dansçılarımıza yönelik gerçekleştirilen çalışmaların ardından 15.00'te Elbruz A grubu çalışmalarına başlamaktadır. Gençlerimizin bir yandan eğlenceli bir şekilde zamanlarını geçirebileceği, sağlıklı ve zinde kalabilmelerine yardımcı olan, bir yandan da Çerkes kültürünü ve danslarını öğrenebileceği, kimlik ve kültürel bilincin kazanılmasına olanak sağlayan bir aile ortamına tüm gençlerimizin katılımını bekliyoruz.

   Elbruz GAYTAOĞLU kimdir?

1926 yılında Kuzey Osetya Cumhuriyeti’nin başkanti Vladikavkaz’a bağlı Suadag köyünde doğdu. Osetlerin Gayttate sülalesine mensuptur. Küçük yaşlarda düğünlerde sergilediği Kafkas oyunlarıyla dikkatleri çekti ve katıldığı yarışmalarda birçok defa birincilik ödülü aldı. II. Dünya Savaşı sırasında henüz 15 yaşındayken General Kılıçgirey komutasındaki Kafkas Tümeninin 1. Alayı’nda Ruslara karşı savaştı. Alman ordularının yenilgisiyle birlikte ülkesini terk edip Almanya’ya gitmek zorunda kaldı. Kendisi gibi profesyonel dansçılar tarafından kurulan dans ekibi ile birlikte İtalya ve Almanya’da gösterilere katıldı. İçinde bulunduğu mülteci grubunun İngiliz ordusu tarafından Kızıl Ordu’ya teslim edilmek istenmesi üzerine arkadaşlarıyla birlikte kamplardan kaçarak hayatını kurtarmayı başardı. 1949 yılında Türkiye’ye gelerek İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da gerçekleştirdikleri birkaç gösteriden sonra topluluğun dağılması üzerine iş bulmak amacıyla önce Kayseri’ye, ardından Ankara’ya yerleşti. 1959 yılında Aşete sülalesinden Fevziye hanımla evlendi.

1961 yılında Ankara Kuzey Kafkasya Kültür Derneği’nin kurulmasıyla birlikte yönetim kurulunun ricası üzerine bir folklor ekibi kurmak için kolları sıvadı. Düğünlerde gördüğü yetenekli gençleri kuracağı ekibe davet etmeye başladı. İlk gösterisini imkansızlıklar içinde Cebeci’de bir düğün salonunda gerçekleştirdi. Bir sonraki yıl Beşevler’deki Akalın Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen ikinci gösterinin ardından ekibe katılımlar da artmaya başladı. Derneğin eski başkanlarından Dr. Zekiye Kazuk ve Kemal Cankat’ın da desteğiyle ekip kıyafetlerinin tamamlanması ile bir sonraki yıl 2500 kişilik Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’nu tıklım tıklım dolduran Ankara halkına muhteşem bir gece yaşattı. Sonraki yıllarda 5000 kişilik Atatürk Spor Salonu’nda birçok defa kapasitesinin üzerinde geceler düzenlendi. Türkiye’de gittikçe ünlenen o zamanki ismiyle Ankara Kuzey Kafkas Halk Oyunları Topluluğu ülkenin birçok kentinde gerçekleştirdiği gösterilerin ardından 1969 yılında Ürdün ve Suriye’de de büyük beğeni ile karşılanan gösteriler düzenledi.

Geleneklerine ve kültürüne bağlı olarak yaşayan, her zaman öğrencilerine örnek olmaya çalışan onları kendi çocuklarından farklı görmeyen Elbruz hoca, birçok gencin de akordeonla ve müziklerimizle tanışmasını sağladı. Kafkas oyunlarını aslına uygun olarak emanet bildiği kutsal değerlere uygun bir şekilde icra etmeye büyük özen gösterdi. 17 yıllık bu süreçte yüzlerce dansçı yetirmiş binlerce kişiye kültürümüzü, danslarımızı sevdirmiş olan Elbruz GAYTAOĞLU, böbreğindeki taşı aldırmak için gittiği hastanede yanlış yapılan bir uygulama sonucunda 2 Eylül 1977 tarihinde, 51 yaşında aramızdan ayrıldı. Aradan yıllar geçmesine rağmen öğrencileri her zaman onun izinden gitmeye, ondan devraldıkları kutsal değerleri koruyarak kendilerinden sonraki Elbruz gençlerine taşımaya devam ettiler.