Prof. Dr. Nurşen Mazıcı'ya
Prof. Dr. Nurşen Mazıcı'ya
10 Kasım günü CNN Türk kanalında Sayın Hakan Çelik'in sunduğu 10 Kasım özel programında Çerkeslerle ilgili kimi sözler sarf eden Prof. Dr. Nurşen Mazıcı10 Kasım günü CNN Türk kanalında Sayın Hakan Çelik'in sunduğu 10 Kasım özel programında Çerkeslerle ilgili kimi sözler sarf eden Prof. Dr. Nurşen Mazıcı'ya ve Hakan Çelik'e söz konusu ifadeler nedeniyle Ankara Çerkes Derneği adına gönderdiğimiz yazılar aşağıdaki gibidir.
Sayın Prof. Dr. Nurşen Mazıcı,
CNN Türk Televizyonunda Sayın Hakan Çelik tarafından sunulan 10 Kasım özel programında Çerkeslerin tamamını basmakalıp bir ifadeyle “ülkenin kaymağını yiyen burjuvalaşmış” bir halk olarak lanse eden sözler sarf ettiğinizi üzülerek izledik.
Bizler yapmış olduğunuz bu konuşmayı Çerkes halkını olumsuz anlamda tektipleştirmeye ve kendi siyasi görüşlerinizi savunmak adına itibarsızlaştırmaya yönelik bir söylem olarak görüyoruz. Prof. ünvanı taşımanıza rağmen, hiçbir bilimsel yaklaşımla açıklanamayacak şekilde kendi kişisel önyargılarınızı insanlara “tarihsel bir gerçek” olarak sunduğunuzu düşünüyoruz. Hangi tarihsel kayıtlara ya da güncel verilere bakarak böyle bir sonuca vardığınızı bilmek bizce merak konusudur ve bu ülkenin kaymağını yemekle itham ettiğiniz Çerkeslerin en azından bir kısmını temsil eden bir derneğin yöneticileri olarak bunu bilmek isteriz.
Sarf edilen sözler hiçbir bilimsel temele sahip olmadığı gibi, siyaseten de yanlış ve kişisel önyargılara dayalı vizyonsuzluğun bir ifadesidir. Bugün Türkiye’de azınlıklar meselesinin bir parçası olarak bir Çerkes meselesi olduğu bizce malumdur. Sorun Çerkes meselesi olmayışı değil, pek çok başka azınlığın sorunu olduğu üzere Çerkeslerin de açık ya da gizli baskı ve asimilasyon politikalarıyla bugüne kadar sindirilmiş, kendi kimliklerinden uzaklaştırılmış, resmi tarih tezlerinin baskısıyla kendi tarihlerinin unutturulmuş, kamusal alanda ve siyasi alanda görünmez kılınmış, seslerinin duyulmasının engellenmiş olmasıdır.
Daha önce de benzer şekilde gerek farklı siyasi partilerin temsilcileri, gerek basın ve akademi mensupları tarafından Çerkeslere yönelik bu tür ithamlarda bulunulmuştur. Bizler bu ithamların son yıllarda Türkiye'de yaşanmakta olan süreçler nedeniyle kasıtlı olarak üretildiğini düşünüyoruz. Çerkesler başkalarının kendi adına kullanabileceği bir siyasi malzeme değildir. Çerkeslerin Türkiye kamuoyunda itibarsızlaştırılmasına, bir siyasi malzeme haline getirilmesine yönelik bütün bu ifadeleri şiddetle kınıyor Ankara Çerkes Derneği olarak Çerkesler adına özür dilemenizi bekliyoruz.
Ankara Çerkes Derneği Yönetim Kurulu
Sayın Hakan Çelik;
CNN Türk Televizyonunda tarafınızdan sulan 10 Kasım özel programına katılan Prof. Dr. Nurşen Mazıcı tarafından Çerkeslerin tamamını basmakalıp bir ifadeyle “ülkenin kaymağını yiyen burjuvalaşmış” bir halk olarak lanse eden sözler sarf edildiğini üzülerek izledik.
Bizler Sayın Nurşen Mazıcı tarafından sarf edilmiş olan bu ifadeleri Çerkes halkını olumsuz anlamda tektipleştirmeye ve kendi siyasi görüşlerini savunmak adına itibarsızlaştırmaya yönelik bir söylem olarak görüyoruz. Prof. ünvanı taşımasına rağmen, hiçbir bilimsel yaklaşımla açıklanamayacak şekilde kendi kişisel önyargılarını insanlara “tarihsel bir gerçek” olarak sunduğunu düşünüyoruz. Hangi tarihsel kayıtlara ya da güncel verilere bakarak böyle bir sonuca vardığı bizce merak konusudur ve bu ülkenin kaymağını yemekle itham ettiğiniz Çerkeslerin en azından bir kısmını temsil eden bir derneğin yöneticileri olarak bunu bilmek isteriz.
Sarf edilen sözler hiçbir bilimsel temele sahip olmadığı gibi, siyaseten de yanlış ve kişisel önyargılara dayalı vizyonsuzluğun bir ifadesidir. Bugün Türkiye’de azınlıklar meselesinin bir parçası olarak bir Çerkes meselesi olduğu bizce malumdur. Sorun Çerkes meselesi olmayışı değil, pek çok başka azınlığın sorunu olduğu üzere Çerkeslerin de açık ya da gizli baskı ve asimilasyon politikalarıyla bugüne kadar sindirilmiş, kendi kimliklerinden uzaklaştırılmış, resmi tarih tezlerinin baskısıyla kendi tarihlerinin unutturulmuş, kamusal alanda ve siyasi alanda görünmez kılınmış, seslerinin duyulmasının engellenmiş olmasıdır.
Daha önce de benzer şekilde gerek farklı siyasi partilerin temsilcileri, gerek basın ve akademi mensupları tarafından Çerkeslere yönelik bu tür ithamlarda bulunulmuştur. Bizler bu ithamların son yıllarda Türkiye'de yaşanmakta olan süreçler nedeniyle kasıtlı olarak üretildiğini düşünüyoruz. Çerkesler başkalarının kendi adına kullanabileceği bir siyasi malzeme değildir. Çerkeslerin Türkiye kamuoyunda itibarsızlaştırılmasına, bir siyasi malzeme haline getirilmesine yönelik bütün bu ifadeleri şiddetle kınıyor Ankara Çerkes Derneği olarak Çerkeslere de bu konudaki görüşlerini dile getirebilecekleri bir ortamın yaratılmasının tarafsız gazetecilik ilkelerine bağlı bir gazetecinin sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz.
Ankara Çerkes Derneği
2024-2025 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURS BAŞVURULARI BAŞLADI
Derneğimiz Burs Komisyonu aracılığıyla Ankara’daki üniversitelerde okuyan öğrencilerimize verilecek eğitim bursu için başvurular başlamıştır.
VATANA SELAMDIR ELBRUZ!
Şimdi değilse ne zaman? Diyerek çıktığımız yoldan Anavatanına hayran 50 genç ile dönmüş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
MEDET ÖNLÜ’YÜ SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ
Sadece Çeçenler için değil, tüm Kafkasya halkları için hayatıyla örnek olan ve toplumumuz için verdiği mücadele ile saygı duyduğu Gendergenoy Medet Önlü’nün aziz hatırasını kalbimizde taşıyor, vefatının 11. yılında saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz.
21 MAYIS ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ’NÜN 160. YILI!
#ÇerkesSoykırımveSürgünü #UnutmaUnutturma #21Mayıs1864
21 MAYIS BELLEĞİN SESİ BELGESELİ GÖSTERİMİ DERNEĞİMİZDE DÜZENLENDİ
21 Mayıs etkinlikleri kapsamında Çerkes Soykırımı ve Sürgünü hakkında diasporada, genç ve oldukça geniş bir ekibin tamamen gönüllü olarak bir araya gelmesi ve yoğun bir çalışma dönemi sonrasında ortaya çıkarttıkları bu anlamlı belgeselin derneğimizde gösterimi yoğun bir katılımla gerçekleşti.