Libya İç Savaşında Misrata Çerkeslerinin Rolü
Libya İç Savaşında Misrata Çerkeslerinin Rolü
Nebahat Tanrıverdi, ORSAM Uzman Yardımcısı, nebahattanriverdi@orsam.org.tr
Libya’nın üçüncü büyük şehri olan Misrata’da isyancılar ile Libya lideri Muammer Kaddafi’ye sadık kuvvetler arasındaki çatışmalar devam ederken, şehirdeki ölü sayısı binlerle ifade edilmeye başlamıştır. Batı Libya’da bir kıyı kenti olan Misrata şehrinin doğu ve batı girişi Kaddafi güçleri tarafından kontrol edilmekte; ancak Kaddafi’ye bağlı kuvvetler şehrin kontrolünü isyancılardan alabilmiş değillerdir. İsyancı güçlerin direnişini ve halkın desteğini kırabilmek için keskin nişancıların kullanılması ise kayıp sayısını arttırmaktadır.(1) Keskin nişancıların yanı sıra Nisan ayı itibari ile yoğunlaşan hava saldırılarında parça tesirli bomba kullanması ise durumun daha da ciddileşmesine neden olmuş ve Misrata, Libya’daki iç savaşın kanlı bir sembolü haline gelmiştir. Hava kuvvetlerinin Misrata limanlarını bombalaması hem kayıpları arttırmakta hem de deniz yolu üzerinden gelen yardımların ulaşmasını engellemektedir. Batı Libya’nın en önemli limanının Misrata’da olmasının yanı sıra Sirte ve Trablus’u bağlayan otobanların buradan geçmesi, şehrin stratejik önemini arttırmaktadır. Bu nedenle Misrata, muhalif güçlerin kaybetmek istemediği öte yandan Kaddafi’ye bağlı birliklerin ise almakta direndiği önemli bir şehir haline gelmiştir. Özellikle hava saldırılarının ardından NATO’nun Misrata üzerindeki operasyonlarını yoğunlaştırılmasına yönelik talepler ve tartışmalar ise son gelişmelerin üzerine yoğunlaşmıştır.
Öte yandan Kaddafi, Misrata’nın kontrolü geri kazanmak için keskin nişancılardan ve roket saldırılarından başka yollar denediği de görülmektedir. 8 Mart’ta Kaddafi tarafından görevlendirilen bir diplomat, Ürdün’ün başkenti olan Amman’da Çerkes toplumunun liderleri ile bir araya gelmiştir. Bu görüşmenin nedeni ise Misrata şehrinde yaşayan Çerkes aşiretlerin Kaddafi safına geçmesini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Ürdün’de yaşayan ve kraliyet ailesi ile yakın ilişkiler içerisinde olan Çerkes Konseyi ile iletişime geçen Libya diplomatı, Çerkes liderlerinden Misrata’daki Çerkes toplumu ile rejim arasında arabuluculuk yapmaları için görüşmeler yapmış, bu görüşmeler sırasında da iki gece boyunca Kaddafi’ye ait jet Amman’daki Queen Alia Havaalanında bekletilmiştir.(1)
Ortadoğu’daki Çerkeslerin iktidara geçişlerini 1382 tarihli Sultan Berkuk iktidarına kadar götürmek mümkündür. Sultan Berkuk bu tarihte Mısır’da Çerkes Memlük iktidarı kurmuş ve 1516 tarihine kadar da Sultan Berkuk sülalesi iktidarda kalmıştır. Kuzeybatı Kafkasya bölgesinden Mısır’a bir köle olarak getirilen Berkuk burada askeri eğitim almış ve daha sonra Memlüklerde Türk Bahri Memlük dönemini kapatıp Çerkes Burji Memlük iktidarını başlatmıştır. Sultan Berkuk’un bölgeye köle olarak getirildiği göz önünde bulundurulursa, Memlükler zamanında Mısır’a ve Ortadoğu’nun diğer bölgelerine Çerkeslerin köle olarak getirildiği sonucuna varabiliriz. Çerkeslerin Ortadoğu’ya asker alarak getirilmesi Bizans komutasında bölgede askerlik yaptıkları belirtilerek 6. ve 7. yüzyıllara kadar götürülmektedir. 13. ve 14. yüzyıllarda ise Suriye ve Mısır’daki Çerkesler eğitim merkezlerinde toplanıp, Müslümanlaştırılarak idari makamlara geçmeye başlamıştır. 1517’de Osmanlı idaresi altına geçen Mısır’da Memlük iktidarı Mehmet Ali Paşa’nın göreve gelmesi ile sona ermiştir.(2) Libya’daki Çerkes varlığı ise Mehmet Ali Paşa’dan kaçan Çerkeslerin buraya gelip yerleşmesi ile oluşmuştur. Bu dönemde Mısır’da yaşayan Çerkeslerin bir kısmı Mısır’dan göç ederek Misrata’ya yerleşmişlerdir. Bazıları ise Mehmet Ali Paşa’nın ordusundan kaçarak Sudan’daki Dongola bölgesine yerleşmiştir. Mehmet Ali Paşa’nın buradaki Memlükleri ortadan kaldırmak amacıyla oğlu İsmail’in komutası altındaki ordularını Sudan’a göndermesinin ardından Dongola’daki Memlükler farklı yönlerden bölgeyi terk etmişlerdir. Hayatta kalanlar ise Libya’ya yönelmişlerdir. Bugün Libya’da Dongolavi kelimesinden türetilen Dankali ismi ile anılan bazıları Misrata’daki diğer Çerkeslerin yanına ulaşmakta başarılı olanların soyundan gelmektedir.(3) Öte yandan, Çerkesler özellikle 1864 tarihindeki Çarlık Rusya’sı işgalinden sonra Kuzey Kafkasya’yı terk etmiş, Türkiye, Suriye, Ürdün, Mısır, Lübnan, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelere yerleşmişlerdir.
Libya’daki Çerkeslerin büyük bir çoğunluğu Misrata’da ikamet etmektedir ve sayılarının yaklaşık olarak 15.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Öte yandan, Trablus ve Bingazi’de de azımsanmayacak sayıda Çerkes yaşamaktadır. Libya’daki sosyal sisteme ve aşiret sistemine adapte olmuş Çerkes nüfus Kaddafi’nin ordu ve güvenlik yapılarında yüksek rütbelere sahip değildirler. Kaddafi’nin özellikle ordu içerisinde aşiretler bağlamında güç odakları oluşturmaktan kaçındığı göz önünde bulundurulduğunda Çerkeslerin durumunu anlamak daha kolaylaşacaktır. Kaddafi’nin 1969 tarihine yaptığı darbede 12 üyeli Devrim Komuta Konseyi’nde Misrata’dan bir Çerkes’in olması, Çerkes toplumunun etkinliğinin sonraki yıllarda değiştirdiğini göstermesi bakımından önemlidir. Devrim Komuta Konseyi’nde bulunan Misratalı Ömer Mahaşi’nin babası eyalet yöneticisidir.(4) Öte yandan El Mahaşi’nin, daha sonra başarısız bir darbe girişiminde bulunması, oluşturduğu grubun ise büyük çoğunluğunun Misratalı olması bu çerçevede değerlendirilmesi gereken gelişmelerdir.(5) Darbe girişiminin ortaya çıkması ve oluşturduğu hücrenin üyelerinin tutuklanmalarının ardından El Mahaşi önce Tunus’a, ardından Fas’a kaçmıştır. 1984 tarihinde Libya ve Fas arasında yapılan anlaşmanın ardından Fas yetkilileri tarafından Libya’ya iade edilen El Mahaşi’den bir daha haber alınamamıştır.
Libya’daki olayların iç savaşa dönüşmesinin ardından sivil kayıpları engelleyebilmek adına uluslararası koalisyon güçlerinin başlattığı hava saldırıları Kaddafi’nin güçlerinin geri çekilmesine yetmemiştir. Misrata, Agedabia, Brega gibi önemli şehirlerde çatışmalar devam etmektedir. Bu bağlamda Kaddafi, Misrata’da bulunan Çerkes toplumunu yanına çekerek durumu kendi lehine çevirmeye çalıştığı görülmektedir. Ancak, 1000’e yakın insanın öldüğü ve 3000’e yakın insanın yaralandığı Misrata’da, Kaddafi sonrası sistemden dışlanan Çerkes nüfusun Kaddafi’ye destek verme olasılığının düşük olduğu değerlendirilmektedir.
Kaynakça
1- Murad Batal al-Shishani, Qaddafi Tries to Secure Loyalty of Circassians of Misrata, Jamestown Foundation, 24 Mart 2011
2- Gaddafi's forces still attacking Misrata –resident, , Reuters Africa, 26 Mart 2011.
3- Jamie Stokes Encyclopedia of the Peoples of Africa and the Middle East, Volume 1,
4- Murad Batal al-Shishani, Qaddafi Tries to Secure Loyalty of Circassians of Misrata, Jamestown Foundation, 24 Mart 2011
5- Ali Abdullatif Ahmida, The Making of Modern Libya: State Formation, Colonization, and Resistance.
6- Murad Batal al-Shishani, Qaddafi Tries to Secure Loyalty of Circassians of Misrata, Jamestown Foundation, 24 Mart 2011
YAŞAMKENT SOSYAL TESİSLERİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN HALKIMIZI “XASE”YE DAVET EDİYORUZ!
Süreçle ilgili yol haritamızı belirlemek ve halkımızın görüşlerini almak için haklı mücadelemizde yanımızda olmak isteyen tüm hemşerilerimizi 7 Aralık Cumartesi günü 13:00’te Yaşamkent Sosyal Tesisleri’nde yapılacak “Xase’ye (istişare toplantısına) davet ediyoruz.
HAKSIZLIĞA KARŞI DAYANIŞMAMIZ BÜYÜYOR
Ankara Çerkes Derneği olarak, Yaşamkent Sosyal Tesisi’nin kullanım süresinin uzatılması için Çankaya Belediyesi’nin yeni yönetimiyle yaşanan sorunların çözümü adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Konuyla ilgili kurulan komisyonda, önceki dönem başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerimiz aktif olarak yer alıyor ve çözüm sürecine katkı sağlıyor.
CHP GENEL SEKRETERİ SAYIN SELİN SAYEK BÖKE İLE GÖRÜŞTÜK
Yaşamkent Sosyal Tesisleri ile ilgili yaşanan süreç hakkında bilgi vermek ve halkımızın taleplerini iletmek amacıyla CHP Genel Sekreteri Sayın Selin Sayek Böke ile bir görüşme gerçekleştirdik.
YAŞAMKENT SOSYAL TESİSLERİ TAHLİYESİNİN İPTALİ İÇİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALINDI
Çankaya Belediyesi tarafından Yaşamkent Sosyal Tesisleri’nin tahliyesi için başlatılan usulsüz ve haksız işlemlere karşı durmak için gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması bugün yoğun katılımla tesis binamızda yapıldı.
2 ARALIK PAZARTESİ 09:00’da YAŞAMKENTE SAHİP ÇIKMAK İÇİN TOPLANIYORUZ
Tüm Halkımızı Basın Açıklamasına Davet Ediyoruz Çankaya Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışıyla çelişen, kültürel emeğe ve kimliğe saygı duymayan, emsali olmayan bu uygulamanın sona erdirilmesi, gerçekleştirilmesi planlanan tahliye işleminin durdurulması için 2 Aralık Pazartesi günü saat 09.00’da Çerkes Derneği Yaşamkent Sosyal Tesisleri’nde yapılacak basın açıklamasına tüm halkımızı davet ediyoruz.