Kaf-Fed Genel Kurul Delegeleri Bildirisi
Kaf-Fed Genel Kurul Delegeleri Bildirisi
50. yılını kutlamaya hazırlanan, Ankara Çerkes Derneği, kurulduğu günden bu yana pek çok sosyal – kültürel faaliyetler gerçekleştirmesinin yanı sıra, “Çerkes Ulusal Sorunu”na ilişkin politikalar, projeler geliştirmiş, asimilasyonun önünü kesmeye yönelik olarak, dilin, kültürün ve geleneklerin korunması için takdiri hak eden mücadeleler sergilemiş, pek çok dava adamı çıkarmış, şehitler vermiş, yetiştirdiği neferler ile pek çok derneğin kurulmasını sağlamış, sadece Ankara ya da Türkiye’de değil, anavatan dahil dünyanın pek çok bölgesindeki büyük kitleleri etkilemiş, harekete geçirmiştir. Gücün ancak birliktelikten doğacağı inancıyla, Çerkes Derneği diğer şehir ve ülkelerde yaşayan Çerkesler ile sıkı bağlar kurmuş, Çerkes Halkının sorunlarına ilişkin politikalar geliştirebilecek çatı örgütlerimizin oluşturulması için ön ve sorumluluk almıştır. KAF - KUR, KAFDER, KAFFED ve DÇB’nin kurulmasında önemli bir pay sahibi olan Ankara Çerkes Derneği, tarihi misyonu ve geleneklerinin ona yüklediği sorumluluğun bilinciyle, bugüne kadar olduğu gibi bu günden sonra da, başta örgütlülüğümüzün şu ana kadar oluşturabildiği en büyük ve güçlü kurumumuz olan Kafkas Dernekleri Federasyonu olmak üzere tüm yapılarımıza sahip çıkmaya devam edecektir.
Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun eksikleri olabilir, üye derneklere, yöneticilerimize, üyelerimize, aydınlarımıza, Çerkes Halkına, bize düşen görev, örgütlülük bilinci ile, örgütün bir parçası olarak, varsa bu eksikleri tamamlamaktır. Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun Türkiye Çerkeslerini bir çatı altında toplayarak temsil eden, yayınladığı kitaplar, yetiştirdiği dil eğitmenleri, düzenlediği konferans, seminer ve sempozyumlar, dernek yöneticilerimiz ve gençlerimize yönelik eğitim programları, anavatandaki cumhuriyetlerimizde burslu eğitim alma imkanı sağladığı onlarca öğrenci, ülke çapında ve uluslararası gerçekleştirdiği pek çok etkinlik ile en büyük ve güçlü yapımız, Türkiye Çerkes Diasporası’nın, hepimizin örgütü olduğu asla unutulmamalıdır. Örgütlülüğü, kurumsallığı, birlikteliği ve demokrasiyi temel alarak hep birlikte Federasyonumuzu daha güçlü ve etkili bir yapı haline getirmek, “Çerkes Ulusal - Toplumsal Sorunu”na ve “Varoluş Davası”na inanan her Çerkes’in başlıca görevidir.
Dünya, Türkiye, Kafkasya ve biz Çerkesler ciddi bir değişim sürecini yaşıyoruz. Önümüzde özenle değerlendirmemiz gereken önemli fırsatlar olduğu gibi, bizleri bekleyen büyük tehlikeler, ciddi tehditler de var. İletişim ve seyahat olanaklarının olağanüstü gelişimi, birlikteliklerimizi, işbirliğimizi geliştirmemizin önünü açtığı gibi, ikili ilişkilerin ve ihtirasların aracı haline geldiğinde de ciddi bilgi kirliliklerine ve maalesef kardeş kavgalarına sebep olabiliyor. Bir önceki genel kurulumuzda ülke gündeminin en önemli maddesi olan “demokratik açılım süreci” beklentileri karşılamaması sonucu hayal kırıklığı yaratmışsa da önümüzdeki “yeni anayasa” süreci Çerkes Halkı ve bu ülkenin bütün halkları, etnik, dini ve kültürel grupları için de umut vaat ediyor. Federasyonumuz Genel Kurulunda, bizleri bekleyen fırsatları değerlendirebilecek, bütün ayrıştırma ve bölme çabalarına rağmen birlikteliğimizi daha da ileri taşıyabilecek, her ortam ve medyada tekrar ettiğimiz; “insana saygılı yeni bir anayasa, kimlik ve kültürel hakların güvence altına alınması, anadili eğitiminin yaşama geçirilmesi, Çerkesce TV ve radyo yayınları, Çerkes kültürüne yönelik sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi, Dönüş hakkı, Cumhuriyetlerimiz ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması” gibi taleplerimizi kararlılık ve daha büyük bir şevk ile takip edecek, omuzlarına yüklenen tarihi sorumluluğun farkında, egolarından arınmış, yüklendiği sorumluluğun ve yüksek beklentilerin gerektirdiği vizyona sahip, demokrasiyi ve tüm insanlar için temel insan hak ve özgürlüklerini düstur edinmiş, pozitif ayrımcılığı demokrasinin gereği sayan, örgütünü ve halkını tanıyan, güçlü bir yönetim oluşacağından eminiz.
Yeni seçilecek yönetimi zor bir süreç, önemli görevler bekliyor. Dönüşü en önemli görevi kabul etmesini, mesaisinin ve enerjisinin en büyük kısmını Dönüş için harcamasını, gerek Türkiye ve Rusya gerek bütün ilgili uluslararası platformlarda Çerkes Halkının Dönüş hakkını savunmasını, Dönüşü realize etmek için somut projeler üretmesini, gerek Dönüşün alt yapısını gerek de etkin ve güçlü bir “Diaspora” oluşturmak amacıyla asimilasyona karşı pro-aktif politikalar üretmesini beklediğimiz yeni yönetimin bu ağır yüklerin altından kalkabilmesinin ancak örgütümüzün ve halkımızın vereceği samimi ve güçlü destek ile mümkün olduğunun farkındayız. Ankara Çerkes Derneği, bugüne kadar olduğu gibi, bu günden sonra da Kafkas Dernekleri Federasyonu’na azami desteği verecek, örgütlülüğe ve birlikteliğe olan bağlılığının gereklerini yerine getirecektir.
Bayrağı devralacak arkadaşlarımızdan, dünyadaki, Türkiye’deki ve anavatanımızdaki gelişmeleri eş zamanlı takip etmelerini, sağlıklı öngörüler ve alternatif politikalar oluşturmalarını bekliyoruz. Özellikle yeni anayasa sürecinde aktif olmamız, siyasi örgütlerle, diğer etnik, dini, kültürel gruplarla işbirliği içinde gerçekten demokratik, insan haklarına saygılı, önceliği insan ve özgürlük olan, halkların kardeşliğini ve eşitliğini temel alan “sivil” bir anayasının oluşturulması çabalarına katkı koymalıyız. Yeni yönetimin bu amaçla hem Türkiye’nin bütün unsurlarını doğru anlamak hem de Çerkes Halkını ve Çerkes Halkının taleplerini doğru anlatmak için azami çaba içinde olacağından da eminiz.
Önce 1992, ardından da 2008’de Abhazya ve Güney Osetya’ya saldıran Gürcistan yönetiminin ve arkasındaki derin küresel güçlerin, Çerkes Halkını yalnızlaştırmaya, kardeşi kardeşe düşürmeye dönük çalışmalarına gerek Türkiye gerek de Anavatan’da tekrar başladığı gözden kaçmamaktadır. Umutulmamalıdır ki; dünyadaki tüm halkların kardeşliğine inanan, binlerce yıllık ortak mirasa sahip kardeş Kafkas Halkları bu tür oyunlara karşı dün olduğu gibi bugün de uyanık olacak, ortak bir tavır alacaktır. Yönetime gelecek arkadaşlarımızın da bu bilinçle hareket edeceğinden kuşkumuz yoktur. Arkadaşlarımız, derneklerimiz ve üyelerimizin de tam desteği ile 2014 Soçi Kış Olimpiyat Oyunları ile ilgili olarak gereken hassasiyeti göstermeli, tarihsel topraklarımızda yapılan olimpiyatlarda “Çerkes Soykırımı”nın tanınmasına yönelik kamuoyu çalışmaları yapmalı, konunun takipçisi olmalıdır.
Yeni yönetim kurulumuzun kendi içinde olduğu gibi, üye derneklerimiz ve tabanımız ile de etkin bir görev ve sorumluluk paylaşımı içinde olmasını, düzenli ve şeffaf bilgi akışı ile halkımızın gelişmelerden ve işleyişden haberdar olmasını sağlamasını, dinamik bir örgütçülük anlayışı ile halkımızın tepkileri ve düşüncelerini de aynı hızla derleyerek, kurumsal tavır ve eylemlerimizin netleştirilmesini bekliyoruz. Kafkas Dernekleri Federasyonu, tüm Çerkeslerin örgütüdür, Çerkes Halkını doğru ve etkili temsil edebilmek amacıyla, yönetime gelecek arkadaşlarımızın, sabırla ve anlayışla bütün farklı grupları ve oluşumları kucaklayacak, toplumumuzun her kesiminin hassasiyetlerini dikkate alan, eleştirmekle küfür etmenin farkını bilen iyi niyetli insanlarımızından gelecek her türlü yapıcı eleştirilere de açık bir tavır takınacaklarını biliyoruz.
Özellikle anavatanımızdaki siyasi ve sivil örgütler ile bağlarımızı güçlendirmeli, farklı boyutlarda iletişim kanalları geliştirmeli, işbirliğini arttırmalıyız. Farklı ekonomik, siyasi ve sosyal şartlarda yaşıyoruz, günlük pratiklerimizi, dilimizi farklılaştıran süreçler yaşadık. Anavatanımızdaki kardeşlerimizi, onların durumlarını, hassasiyetlerini, önceliklerini doğru anlamalı, kendimizi ve şartlarımızı da doğru anlatmalıyız. Başta üst örgütümüz DÇB olmak üzere, anavatandaki bütün yapılarımızla işbirliğini ve birlikte çalışma pratiklerimizi geliştirmeliyiz. Adigey’de yaşanan sel felaketi sonrası düzenlenen yardım kampanyasında ve Ayaayra bağımsızlık kutlamalarında başarılı olacağını ıspatlayan, mevcut yönetim tarafından kurulmuş çalışma masalarının güçlendirilmesi, federatif ve kollektif çalışma bilincinin geliştirilmesinin yeni yönetimimizin özellikle anavatan ile ilişkiler konusundaki ağır yükünü önemli ölçüde hafifleteceğini düşünüyor, elimizdeki bütün imkanlar ile katkı sunacağımızı taahhüt ediyoruz.
Bizler, aşağıda isimleri bulunan Çerkes Derneği’nin Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Kurul Delegeleri, demokrasiye, birlikteliğe, örgütlülüğe ve dayanışmaya olan bağlılığımızı birkez daha tekrar ediyor ve bu bilinçle 4 Aralık Pazar günü hepbirlikte yapacağımız Kafkas Dernekleri Federasyonu 5. Olağan Genel Kurulu’nun Çerkes Halkı’nın Ulusal Demokratik Mücadelesi’nin yeni ve büyük adımlarından biri olacağına inanıyoruz.
Doğan Uğurtepe
Erol Taymaz
Fatih Turhan
Fırat Kozok
Hayrettin Turan
Hasan Seymen
Hasbi Yılmaz
İlhan Önder
Murat Canlı
Murat Kerim Ertan
Ömer Küçüközcan
Ömür Enes
Tamer Duman
Tarkan Eyerci
Uğur Apiş
Vacit Kadıoğlu
Yıldız Şekerci
Yusuf Kamil Taymaz
Zafer Sürer
Z.Yinal Kozok
2024-2025 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURS BAŞVURULARI BAŞLADI
Derneğimiz Burs Komisyonu aracılığıyla Ankara’daki üniversitelerde okuyan öğrencilerimize verilecek eğitim bursu için başvurular başlamıştır.
VATANA SELAMDIR ELBRUZ!
Şimdi değilse ne zaman? Diyerek çıktığımız yoldan Anavatanına hayran 50 genç ile dönmüş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
MEDET ÖNLÜ’YÜ SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ
Sadece Çeçenler için değil, tüm Kafkasya halkları için hayatıyla örnek olan ve toplumumuz için verdiği mücadele ile saygı duyduğu Gendergenoy Medet Önlü’nün aziz hatırasını kalbimizde taşıyor, vefatının 11. yılında saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz.
21 MAYIS ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ’NÜN 160. YILI!
#ÇerkesSoykırımveSürgünü #UnutmaUnutturma #21Mayıs1864
21 MAYIS BELLEĞİN SESİ BELGESELİ GÖSTERİMİ DERNEĞİMİZDE DÜZENLENDİ
21 Mayıs etkinlikleri kapsamında Çerkes Soykırımı ve Sürgünü hakkında diasporada, genç ve oldukça geniş bir ekibin tamamen gönüllü olarak bir araya gelmesi ve yoğun bir çalışma dönemi sonrasında ortaya çıkarttıkları bu anlamlı belgeselin derneğimizde gösterimi yoğun bir katılımla gerçekleşti.